27 Haziran 2018 Çarşamba

Hüsnü MERDANOĞLU, Cumhuriyetçi Demokratlar Hareketi-İnsani değerler, etik unsur, esas prensip ana ilkeler komisyonu, dönem çalıştayı Sözcüsü

A-ANAYASA VE DEVLET SORUNU:
B-ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE DIŞ POLİTİKA
Hüsnü MERDANOĞLU
Cumhuriyetçi Demokratlar Hareketi (İnsani Değerler, Etik Unsur, Esas Prensip ve Ana İlkeler Komisyonu) Dönem Çalıştayları Sözcüsü

Devletin demokrasi esaslarına göre çalışması cumhuriyet rejiminin özüne ve ilkelerine hiçbir zaman aykırı olmamak zorundadır. Ulus devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin merkezi ve milli yapılanmalarını güçlendirecek bir milli idari reforma acilen gerek vardır. Ayrıca, I921 anayasasının uygulanması sırasında kurucu idarenin devletin taşra örgütünü denetlemek üzere tesis ettiği umumi müfettişlik kurumu yeni dönemde genel valilik olarak gündeme getirilerek, yerel yönetimler bakanlığı ile yerel yönetimler arasında bir uygulama köprüsü kurulacaktır.  
Bu nedenle, acilen yeni bir kanun çıkartılarak bütün şehir uygulamalarına son verilecek ve Avrupa’da uygulanmayan yerel yönetimler özerklik şartının Türkiye’de kabulü ve hayata geçirilmesi kesinlikle önlenecektir. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesiyle birlikte, merkezi idarenin taşra örgütlenmesi de gündeme getirilecek milli idari reform  sayesinde yeniden ele alınarak üniter devlet modeli çizgisinde güçlendirilecektir.
Yargı en üstteki yüksek organlardan en alttaki birinci derece mahkemelerine kadar her türlü siyasal baskı ve yönlendirmenin dışında hareket ederek, siyasal iktidarlar üzerinde hukukun denetimini kuracak; I961  anayasasında var olan çift meclis sistemi, siyasal iktidarın denetimi ve frenlenmesi için batı ülkelerinde olduğu gibi cumhuriyet senatosu yeniden tesis edilecektir.
Milli idari reform ile devlet yapısı daha da büyütülerek güçlendirilirken yeni bakanlıkların kurulmasına da öncelikle yer verilecek. Bunun için çeşitli bölgelerdeki etnik ve alt kimlikçi yapılanmalara karşı birliğin korunması doğrultusunda üst kimlik olarak Türklüğü benimsemiş vatandaşların devreye girerek, ülkede kopma eğilimlerine karşı denge kurmaları sağlanacaktır. Türklerin Türkiye’ye yeniden yerleşmeleri sağlanarak Türk toprakları ile Türk vatandaşları arasında kopmaz bağlarla yeni birliktelik devletin yeni bir yaklaşımı olarak geliştirilecektir.
Ankara merkezli yeni bir yapılanma planı sayesinde, Türklerin Türkiye’nin her köşesine yeniden dengeli bir biçimde yerleşmeleri sağlanarak, yeni kurulacak Göç Bakanlığı aracılığı ile iç ve dış göçler yolu ile yeni gelen insan topluluklarının ülkenin bütünleşmesine katkı sağlayacak düzeyde bir yeni yapılanmanın önü açılacak. Aynı bölgede kurulmuş olan Türk devleti de benzeri önlemleri alarak ülke ve devlet birliğini koruma hakkı kullanılacaktır. Zira üç kıta arasındaki merkezi alandaki emperyal gelişmeler ve nüfus hareketlerinin yeni devlet yapılanmalarını zorladığı için merkezi konumdaki Türk devletinin varlığını sürdürebilmek için kendini koruyucu önlemler alması sağlanacaktır. 
B- ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE DIŞ POLİTİKA 
Dünyanın orta alanındaki yeni devletleşme projelerine karşı, Türkiye’nin öncülüğünde bölge devletlerinin bir araya gelerek dayanışma içerisinde Avrupa Birliği ya da Afrika Birliği gibi, aynı yönde Merkezi Devletler Birliğinin oluşturulması sağlanmaya çalışılacak; İngiltere’nin Yakın Doğu Konfederasyonu, ABD’nin Büyük Orta Doğu, İsrail’in Büyük İsrail Projelerine karşılık, Türkiye Cumhuriyeti de kurucu önder Atatürk’ün yolundan giderek, bölgenin diğer önemli devleti İran ile bira raya gelerek yeni bir Sadabat Paktını “Merkezi Devletler Birliği” olarak ortaya koyacaktır..
Ayrıca ikinci Bakü Kongresi toplanacak ve soğuk savaş sonrası dönemde merkezi alandaki devletlerin bir araya gelerek  kendi ve bölge güvenlikleri için bir bölgesel ittifakın temelleri atılacak. Bakü merkezli bölgesel ittifakta Türk-İran ortaklığının temelini oluşturacağı bir bölgesel birlik içinde Irak, Suriye, Azerbaycan ve Gürcistan gibi komşu ülkeler katılacak.  Altı bölge devletinin oluşturacağı merkezi Devletler Birliğinde NATO benzeri bir güvenlik örgütlenmesi CENTO adı ile yapılandırılacaktır. Böylece ikinci kez merkezi devletler bir güvenlik örgütünün şemsiyesi altında toplanarak hem bölgesel teröre, hem de üçüncü dünya savaşı girişimlerine karşı çıkabileceklerdir.
Merkezi alandaki çekişmeler sonucu terör giderek bir üçüncü dünya savaşını tırmandırırken, Atatürk’ün ana ilkesi olan “yurtta ve dünyada barış” ilkesi bu kez komşular arasındaki iyi ilişki ve dayanışma sayesinde Orta Doğu bölgesinde istikrar sağlanacak. Böylece, doğu ve batıda oluşan sekiz büyük millet imparatorluğunun orta dünyayı ele geçirmelerini önleyecek bir büyük devlet yapılanması sayesinde merkezi alana sürdürülebilir barış getirilebilecektir. 
Sovyetler Birliği zamanında dış dünyaya kapalı kalan Türk dünyası ile yakın ilişkilerin önümüzdeki dönemde öncelikli olarak ele alınacak ve Türkiye’nin doğru çizgide doğuya açılımının Türk dünyası üzerinden sağlanacaktır. Türkiye kesinlikle Türk dünyası üzerinden doğuya açılmalıdır. Türkiye dünyanın jeopolitik merkezinde yer aldığı bilinci ile hareket ederek  doğu-batı ve kuzey-güney dengelerine dikkat etmek zorundadır. Türkiye AB’ne üye alınmayacağını bilerek Avrupa  ülkeleriyle ilişkilerini geliştirecek, Avrupa dengelerini Arap ve İslam ülkelerine karşı kullanabilecek düzeyde esnek bir diplomasi ile bulunduğu yerdeki güçlü konumunu koruyacaktır. ABD ile ilişkilerde Türkiye’nin hiçbir zaman askeri üs ya da sınır karakolu olarak kullandırılmayacak, savaş alanlarına piyon ya da taşeron olarak sürülmesine izin verilmeyecektir.
[[A-ANAYASA VE DEVLET SORUNU / B-ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE DIŞ POLİTİKA]]-27 Haziran 2018 – Hüsnü MERDANOĞLU, Cumhuriyetçi Demokratlar Hareketi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder