SABAHAT ÖZGÜR
Cumhuriyetçi Demokratlar Hareketi (İnsani Değerler, Etik Unsur, Esas Prensip ve Ana İlkeler Komisyonu) Dönem Çalıştayları Sözcüsü
Cumhuriyetçi Demokratlar Hareketi (İnsani Değerler, Etik Unsur, Esas Prensip ve Ana İlkeler Komisyonu) Dönem Çalıştayları Sözcüsü
Yirminci yüzyılın başlarında imparatorluklar dağılırken, ortaya
çıkan bir ulus devlet olan Türkiye Cumhuriyeti, bir asır sonra, yirmi
birinci yüzyılda yoluna devam ederek kurucu önderin hedef olarak
ortaya koyduğu, “sonsuza kadar var olma yolunda” kendini yenileme noktasına
gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti ulus devleti, varlığını temsil eden kurucu liderliğin
“Türk ulusunun” egemenliğini sağlamak amacıyla kurulmuş, kendine özgü bir
devlet modeli olup; Demokratik, laik ve sosyal, tam bağımsız, hür ve hükümran
bir hukuk devletidir.
Ancak,
Devletin kuruluşundan bu yana, yıllar geçtikçe milli mücadelenin heyecanı
yitirilmiş, coşku yok olmuş; Zamanla umutlar boşa çıkmış ve halkın tutunduğu
dallar kırılmıştır. Batıya yaklaştıkça çılgınca tüketim eğilimi artmış,
üreterek kazanma hevesi söndürülmüş; Toplumun geleneksel dokusu bozularak
insancıl değerler yıkılmıştır. Yaşadığımız coğrafyanın getirdiği ikilemler
aşılamamış, giderek kutuplaşmalar daha da tırmanarak kesinleşmiş; Cumhuriyetin kuruluşundan
gelen kamu yararı kavramı bir yana itilmiş, kamuya hizmet anlayışı terk
edilmiş özel çıkarlar doğrultusunda kamu yönetimi yozlaştırılmıştır.
Emperyalist çıkarlar yönünde dışarıdan bağımlı bir ekonomik yapı
dayatılmış ve ülkenin yeniden yarı sömürge durumuna düşürülmesi
yönünde içeride bir düşünce terörü estirilmiştir. Batı hegemonyası
geliştikçe, sömürgeleşen ülkede niteliksizlik her alana yayılmış; Dış
baskılar sonucu zayıflayan devlet bünyesinde demokrasi cumhuriyeti
kemirmeye başlamış ve cumhuriyet rejimi fazlasıyla yara almış ve çağdaş
cumhuriyet rejimi bu noktada tasfiye edilme aşamasına getirilmiştir.
Her
yönü ile çürüyüş ve çöküşe mahkûm edilmek istenen Türk devletinin, yeniden
toparlanıp uluslar arası alanda eskisi gibi güçlü olabilmesi için, Türk ulusu
ve devletinin bir diriliş çıkışı zorunlu olmuştur. Akla, bilime ve Türk
halkının ulusal çıkarlarına uygun olacak bir yeni çıkış için, cumhuriyetin
yenilenmesi ve bu doğrultuda yeni bir programın ortaya konulması şarttır. Dünyanın
tam ortasında inkılâpçı bir atılımla kurulmuş olan Türkiye
Cumhuriyetinin tekrar dirilebilmesi için, yarım kalan Türk inkılâbının bir
program ile tamamlanması gerekmektedir. Dışarıdan bir küresel saldırı ile karşı
karşıya kalan Türk devletinin, içinde bulunduğu dönemi doğru
değerlendirerek, tam bağımsızlığı bütün yönleriyle koruyacak bir
ulusal çıkış yapması zorunludur. Yirminci yüzyılın ulus
devletler çağını iyi değerlendiren Türk Milleti’nin yoluna, anayasasının
başlangıcında yer alan “temel ilkeler” doğrultusunda yeni bir cumhuriyetçi
program, açılım ve atılımla devam etmesi zorunludur.
Demokrasi
adına cumhuriyet devletinin tasfiyesini dayatan küresel emperyalizme
karşı ulus devletin gücünü artırmak ama bunu yaparken, demokratik
rejime bağlılığı koruyarak hareket etmek, Türk ulusunun önüne yeni bir
sınav daha çıkarmaktadır. Her türlü demokrasi dışı ve ara rejim
girişimlerine, milli egemenlik adına karşı koyacak güçlü bir ulusal
refleksin devreye girmesiyle, Türkiye Cumhuriyeti, geleceğe dönük
yeni yapılanmasını gerçekleştirebilir. Zira devletin kurucu önderi Atatürk’ten
gelen inkılâpçı birikim Türk ulusuna yön göstermektedir. Sonuçta Türk
devleti, istiklâl savaşından gelen çağdaşlığa yönelim ve uygarlıkçı
tutumunu sürdürecek; Atatürk döneminde Halkçılık programı ile başlayan siyasal
mücadelesini, bugün yeni bir cumhuriyet programı ile tamamlayarak yoluna
devam edecektir. Neredeyse bir asra yaklaşan bir sürede var olan Türkiye
Cumhuriyetinin, varlığını istikrarla devam ettirebilmesi için, Devletin bozulan,
çürüyen ve aksayan yönlerinin giderilmesi, toplumun karşı karşıya kaldığı
sorunların çözülmesi şarttır. Günün gelişmiş ülkeleri ile baş edebilecek
düzeyde güçlü bir Türk devletinin yeniden yaratılabilmesi
için cumhuriyetçi bir atılımı gerçekleştirecek bir cumhuriyet
projesine ve acilen hayata geçirilmesine ihtiyaç vardır. ( SABAHAT ÖZGÜR, 30 HAZİRAN 2018-"GENEL DURUM VE ÇÖZÜM"-Bundan Sonraki (SON) Bir veya İki Bölüm: TANIM (BİZ KİMİZ) ve AMAÇ, Not: Daha sonra bütün (tam) metin "HAKKIMIZDA" sayfasında, değerli bilgi, inceleme, değerlendirme ve görüşlerinize sunulacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder